Beylikdüzü Mutlu Sonlu Masöz

Nate’in bunaması için fazlaca süre geçmesi gerek. Koşabilse, kendisini daha iyi hissedecek. Her gün aynı saatte, sonsuza dek. Şu anda bir turu tamamlayamayacağını   hissediyor. Terden sırılsıklam. Soluğu   boğazcaım tö rpü lü yor, oksijen bü tü n uçları keskinleştiriyor. Sonsuza dek yapabileceği aslabir şey yok. Savaş Beylikdüzü Mutlu Sonlu Masöz Amtı’na doğru seğirtiyor, yarı yola erişince kendisini otların ü zerine atıyor, sırtü stü dö nü yor. Meşime mavisinde kü çü k benekler yü zü yor, başında kara kara yıldızlar dö nü yor. Altındaki otlar yukarı dikilmek için zorlanıyor.

Lesje’yı bir yere gö tü rebilmeyi isterdi; şehir haricinde bir yere, kenti çepeçaşama saran kırsal kesime. Fakat en son ne zaman oraya gittiğim anımsayamıyor bile. I˙yi de, iyi mi gidecekler oraya? Otobü sle mi? Haritada gö sterilmemiş, çakıl dö şeli, tozlu yolda yü rü yerek mi? Boş ver. Ağaçların altında ya da bir tarlada ağır ağır, sevecenlikle sevişebilirler; başlarının ü zerinde altın renkler dalgalanarak, ezik otların kokusunu burunlarına çekerek.

Beylikdüzü Mutlu Sonlu Masöz

Bu olası gü n, oval bir ışık biçiminde, ö nü nde donuk donuk titreşiyor. Bu ışığın altında Lesje belli belirsiz gö rü nü yor. Yü zü nü n hatları bir parlıyor, bir belirsizleşiyor, koyu renk saçları Nate’in ellerinin içinde eriyor. Otların ü zerine sere serpe uzanmış beyaz, ince bedeni yer değiştiriyor, ışıldıyor, soluyor. Nate onu gö remeyecek, kafasının içine yerleştiremeyecek kadar yakınında. Öyle ki, ondan uzaktayken, neye benzediğini güç bela anımsayabiliyor.

Gelgelelim, Elizabeth’i açık seçik gö rebiliyor; yü zü nü n her çizgisini, her gö lgesini. Eskiden Elizabeth’i alıp kırlara giderdi; Janet doğmadan, arabasını satmadan ö nce. Ne var ki Elizabeth çitlere tırmanmaya, fundaların altında emeklemeye yanaşmazdı ve Nate de onu kandıracak kurnazlıktan yoksundu. Bunun yerine, açık artırmalara, çiftlik satışlarına gidiyorlardı beraber. Her şeyden vazgeçen ya da çok yaşlı oldukları için eşyalarını satmak isteyen aileler vardı. Açık artırmada fiyatları artıran hep Elizabeth’i; bö yle bö yle mutfak sandalyeleri, deste deste kaşıklar edinmişti.